Sansar Salvo Eleştirisi
Psikopat Yazar... Sansar Salvo... Kafiye ustası,
namağlup freestyler, sokağın rapçisi... Adına ne dersek diyelim, hakkında
söylenebilecek en doğru ve kesin şey Sansar Salvo'nun yeraltında büyük saygı
gördüğü olacaktır. Düşündürücü şarkılarıyla, kendine has flowuyla ve samimi
anlatımıyla underground camiasınca kabul görmüş, birçoğumuzun playlistinden
eksik olmayan bir sanatçıdır Salvo.İyi yanlarıyla, kötü yanlarıyla; kendi
belleğim, mantığım ve zevklerim çerçevesinde (ben de bu kültürün içinde hem
dinleyici hem mc olarak uzunca bir süre bulundum. Rastgele değil, yılların
üzerimde topladığı birikimimi rehber kabul ederek) bu usta kalemi
değerlendirmek istiyorum.
Merceği hemen Salvo'nun henüz bu
kadar ünlenmediği, yeraltında çok da profesyonel işler yapmadığı dönemdeki
şarkılarına çevirmek istiyorum. Çok uzak değil: "Olmuyor işte Cool Edit'i
tıklamakla; vokale kompresör dayamakla" zamanlarından bahsediyorum.
Şarkılarında genel olarak karanlık, tehlikeli bir tema vardı. Sokaktan,
çeteleşmeden, uyuşturucudan, tozlu caddelerde işleyen kirli düzenden
bahsederdi. Birinci ağızdan anlatırdı adeta, doğru kelime seçimleriyle ne demek
istediğini çekinmeden, açıkça söylerdi. Özellikle "180 km" başta
olmak üzere, "Ağır Roman", "Ne?" ve Şehinşah'la yaptığı
"Duygusal Olmaya Gerek Yok" parçalarının bende bıraktıkları ve yeri
ayrıdır. Hala usanmadan dinleyebilirim çünkü para kaygısıyla değil, hip hop
aşkıyla yazılmıştır bu şarkılar. O zamanki kliplerinde bile bir sokak teması
vardı. Kayda alındığı dönemden itibaren belli bir zaman geçtiği için ses
kalitesi günümüz piyasasına göre geri planda kalıyor ancak biz Hip Hop'ı
yaşayanlar olarak biliyoruz ki rap şarkısında önemli olan ambalaj değil
içeriktir. Sansar Salvo da özgün konularını içten ve akıcı anlatımıyla
harmanlayarak bu cümlenin hakkını veriyordu.
Ancak beni endişelendirmeye
başladı. "24. Şarjör" albümüyle Türkiye çapında geniş kitlelere
seslenmeyi başardıktan sonra, hatta bazı şehirlerde en çok dinlenenler arasında
onlarca popçu içinden sıyrılarak ilk 5e girmişti, müziğini yaparken parasal
kaygılarını ön plana aldığını düşünmeye başladım. "Oyunun Anlamı"
olsun, "Ne Kadar Umrumda Olabilir Ki?" olsun; Salvo tarzından
uzaklaşıp popülere yönelmenin sonucu olan şarkılar gibime geliyor. Sözlerinin
samimiyetten mahrum olduğunu söyleyemem fakat kliplerinin beni ciddi derecede
rahatsız ettiğini inkar etmeyeceğim. Zamanında sokaklarda zor şartlarda klip
çekerken "Biz neysek oyuz kanıtlıyor kliplerimiz, Gören de sancak her gece
bi kulüptesiniz" diyen adam parayı gördükten sonra her klibinde açık seçik
kızlar oynatmaya başlıyor. "Oyunun Anlamı"yla bu konuda yitirdiğim
umutlarım "Yazmak Lazım" parçasıyla tekrar alevlense de bu durum da
şarkı için klip yayınlanana kadar sürdü. Sonuç yine hüsran. Ben de Sansar
Salvo'yu klip alanında kendi sınırlarımın dışında tutmaya karar verdim.
Ama buna rağmen sözlerinden
taviz vermiyor. Daha karışık ve anlaşılması güç yazmaya başladı, içerik de
Salvo'nun hayatıyla beraber değişti; değişmeyen şey ise kalitesi oldu. En
azından son şarkısında öyle hissettim. "Yazmak Lazım" şarkısı beni bu
yüzden sevindirmişti. Şarkı ilk yayınlandığında görsel olarak sadece bir resim
vardı ben de defalarca gözlerimi kapatıp sözlerini anlamaya çalışarak
dinlemiştim. Esrarengiz havasıyla "Psikopat Yazar"ı kaybetmediğimizi
göstermiş oldu. Kendisi de söylüyordu zaten: "Psikopat yazar geri gel?
Gelicem tabi..."
Özetle paranın Salvo'yu
değiştirdiğini düşünüyorum. Bize yansıttığı kadarıyla artık daha mutlu, daha
ünlü. Klipte kız oynatmanın sadece gösteriş ve daha fazla görüntülenme için
olduğunu söylemeye devam edeceğim ve bunun savunması kesinlikle "Amerika'da
herkes oynatıyor" olamaz. Çünkü kızlarla olan ilişkisi onun özel
hayatıdır, parasıyla iş için muhatap olduğu vücudundan para kazananları
dinleyicinin gözüne sokmaya çalışmasını daha fazla şöhret arzusu dışında
açıklayamıyorum. Bu beni rahatsız ediyor, Türkçe Rap'e yakışmaz böyle bir şey. Gözlerimdeki
Salvo benim açımdan kötüye gitse de kulaklarımda kalemi hala kuvvetli. Umarım
bundan sonraki çalışmalarında her anlamda rap doğasına uygun eserler verir. Kendisine
başarılar diliyorum. Hip Hop, Hip Hop içindir, zaman ayırdığınız için teşekkür
ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder